" ... UNUTMAYINIZ Kİ SAĞLIKLI BİR KUR’AN ANLAYIŞI … ANCAK SÜNNET’LE MÜMKÜNDÜR …
TACUDDİN EL BAYBURDİ

Tasavvufcuların sulandırdıkları bir kaç Ayet


Değerli kardeşlerim ... !
Tasavvuf müntesiplerinin İslam adına uydurduğu o kadar çirkinlikler var ki, inanın onları burada anlatmaya kalkışsak ne zamanımız yeter ve ne de sayfamız...

Bunlardan bir tanesi de Ayetleri ele alıp, fikrini zikrini zorla Kur’ana kabul ettirme hastalığıdır... Diğer bir ifadeyle ; Kur'an ayetlerini eğip bükerek, batıl davalarına onu delil getirmeleridir ...

İşte bu anlamda batıl tezgahlarına malzeme olarak kullandıkları Ayetlerden ikisi de, Tevbe : 119 ve Yunus : 62. Ayetidir…

Rabbimiz Tevbe suresi 119. Ayette buyuruyor ki :

 يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اتَّقُواْ اللّهَ وَكُونُواْ مَعَ الصَّادِقِينَ  

“ Ey iman edenler … ! Allah'tan korkun ve sadıklarla beraber olun. “

Yunus suresi 62. Ayeti celilesinde ise şöyle buyurur :

أَلا إِنَّ أَوْلِيَاء اللّهِ لاَ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ

“ Haberiniz olsun ki, Allah’ın dostlarına hiçbir korku yoktur ; Onlar mahzun olacak ta değillerdir. “

Bizim Tasavvufcu garipler bu Ayetleri ellerine alır almaz, buradaki bahsedilen sadık kimseyi veya Ayette bahsi geçen Allah dostunu, hemen kayıtsız şartsız kendisine bağlandığı şeyhi, üstadı veya kimin yanına gidip geliyorsa o kimse sanıyor...

Ve bu sefer davasına delil getirdiğini sanarak, o kimsenin peşinden emin adımlarla yürümeğe başladığı gibi, bağlandığı o kimsenin ağzından çıkan her sözü de sanki gökten inen vahymiş gibi kabul etmektedir... 

Yani anlayacağınız ;  o kimselerin sözlerine kayıtsız şartsız tabi olmakta ve onlar Din adına ne söylüyor iseler, onu sorgusuz sualsiz yapmaktalar...

Ey Müslüman … ! Unutmaki İslam, bu şekilde basiretsiz ve şuursuzca hareketleri asla sevmez ve  bu tip hareketleri de tepeden tırnağa kınamıştır...

Bununla beraber şunu da asla unutma ki ; eğer sen Kur’anı ve Sünneti eline almaz isen, Sadıklarla sapıkları, veya Allah dostları ile şeytanın doslarını asla birbirinden ayıramayacaksındır...

Ve yine ; Kur’anı ve Sünneti ölçü kabul etmediğin sürece, delille hareket edenlerle, körü körüne basiretsizce hareket edenleri de birbirinden ayıramayacaksın...

Ve en önemlisi ; Sadıkların sadığı ve Allah dostu olan Rasulullahı kendisine örnek edinenlerle, şeyhini, üstadını ve abilerini kendilerine örnek edinenleri de birbirinden ayıramayacaksın...

Kısacası Kur’ana ve Sünnete bağlı kalan sadıklarla, din adına heva ve arzularına sadık kalanları birbirinden asla ayıramayacaksın...

Değerli müslüman .... ! Hazır yeri gelmişken burada sana Ali r.a nun şu güzel sözlerini hatırlamakta fayda görüyorum...  O der ki ;

“ Siz hakkı bilmeden ehlini aramaya kalkarsanız, kesinlikle bunu bulamazsınız. Önce hakkı bil ki ehlini bulasın.

Öyleyse ey müslüman ... ! akıllı ol ve hak olan Kur'anı ve sünneti eline al… Ve Her konuda ölçün bu iki kaynak olsun.

İnancını, amelini ve ahlakını onlara dayandır. Çünkü Kur'an ve Sünnet olmadan ne hakkıyla iman edebilirsin, ne Allah’a dost olabilirsin, ne de sadıklardan olabilirsin.

Bununla beraber - bu ölçü elinde olmadığı sürece - ne Allah dostlarını tanıyabilirsin ve ne de sadıkların kim olduğunu bilebilirsin...

Hatta Dinin konusunda cahil kaldığın müddetçe sana, Allah dostu diye Allah'a düşmanlık yapan kimseleri kabul ettirirler ... ve senin bundan bile haberin olmayabilir ... Aynen zamanımızdaki arzı endam ettiği şekliyle ...

İŞTE SANA KUR’AN VE SÜNNET ÇİZGİSİNDE SADIKLAR VE ALLAH DOSTLARI

Değerli kardeşim … ! eğer Kitap ve Sünnet çizgisinde bu konuyu ele alırsan, elbetteki Allah dostlarının ve Sadıkların varlığını kabul eder ve onları asla inkar etmezsin... Hatta onlara düşmanlık edenlerin, Allah'a düşmanlık etmiş olduklarını anlarsın ...

Bir önceki bölümde de bahsedildiği gibi Rabbimiz kerim kitabında şöyle buyurur :

 أَلا إِنَّ أَوْلِيَاء اللّهِ لاَ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ

“ Haberiniz olsun ki, Allah’ın dostlarına hiçbir korku yoktur ; Onlar mahzun olacak ta değillerdir. “  Yunus : 62.Ay

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اتَّقُواْ اللّهَ وَكُونُواْ مَعَ الصَّادِقِينَ  

“ Ey iman edenler … ! Allah'tan korkun ve sadıklarla beraber olun. “   Nisa : 119.Ay

Ama kim bu Allah dostları ve sadıklar … ? Tasavvufcuların zannettiği ve iddia ettiği gibi yanlarına gidip gelinen şeyhler mi ... ? Duvarda post yürütenler mi ... ? Vücutlarına şiş sokanlar mı ... ? Cinler vesilesi ile olmuş şeylerden haber verenler mi ... ? Yoksa yine cinler vesilesi ile saklı veya kayıp şeyleri bulanlar mı ... ?

Ey müslüman ... ! unutmaki bu işlerle uğraşanların hiç biri Allah dostu değildir ... Çünkü bu yapılanların hiç birisi, gerçek Allah dostlarının yaptığı şeyler değildir ...

Öyleyse bize düşen ; Kur’an ve Sünnette bahsi geçen Allah dostları ve sadıkların vasıfları nelerdir … ? Bunları öğrenmemiz gerekir … ?

Öncelikle birinci Ayette geçen sorunun cevabına yine Kur’an’dan bakarsanız,  zikri geçen Ayetin devamında onların kimler olduğu ve Allah dostlarında bulunması gereken vasıflar nelerdir, bunu rahatlıkla anlayacaksınızdır.

Yunus suresi 62. Ayetinin devamında Allah dostlarının en belirgin vasfı olarak ; İman ve Takva’dan bahsedilmektedir… Dolayısiyle İman edipte, İmanlarına şirk bulaştırmayan ve Takva sahibi olan kimseler Allah dostlarıdır… Ve bu ayrıyeten sadıkların da özelliğidir... Yani İmanlarında sadık olanlardır Allah dostları.

         Allah’u Azze ve celle şöyle buyuruyor :

  الَّذِينَ آمَنُواْ وَكَانُواْ يَتَّقُونَ  … أَلا إِنَّ أَوْلِيَاء اللّهِ لاَ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ

“ Haberiniz olsun ki, Allah’ın dostlarına hiçbir korku yoktur ; Onlar mahzun olacak ta değillerdir. Onlar ki iman edenler ve takva sahibi olanlardır. “  Yunus : 62 - 63.Ay

Öyleyse şunu açıkca söyleyebiliriz ki ; iman edipte imanına zulüm bulaştırmayan – yani Allah’a şirk koşmayan – her Muvahhid ve Muttaki kimse Allah dostu ve sadık bir kimsedir... Ama burada iman ve takva kavramları çok güzel anlaşılması gerekir.

Değerli dostlar … ! Şüphesiz ki Allah’ın kabul edeceği iman, şaibesiz bir iman olmalıdır... Yani şirksiz bir iman olmalıdır…

Bakınız rabbimiz bu konuda ne buyuruyor :

 وَمَا يُؤْمِنُ أَكْثَرُهُمْ بِاللّهِ إِلاَّ وَهُم مُّشْرِكُونَ

“ Onların çoğu Allah'a ortak koşmadan iman etmezler “  Yusf : 106.Ay

Ayeti Celilede anlatıldığı gibi ; Kalkar hem iman eder hem de imanınıza şirk bulaştırırsanız, bu sizden asla kabul edilmeyecektir... Yani bu imanınız geçerli bir iman olmayacaktır… Dolayısıyla böyle bir imanla ne Allah dostu ne de Sadık bir kimse olabilirsiniz...

Değerli kardeşlerim … ! şüphesiz ki Allah dostu olan Sadıkların en belirgin özelliği, takva sahibi olmalarıdır.

Takva ise :  Korunmak. İnsana zarar verecek ve azaba yol açacak şeylerden sakınmak, korkmak, nefsi her türlü günahlardan, isyandan ve sapmalardan alıkoymak anlamına gelmektedir.

Diğer bir ifadeyle Takva ; Allah’ın emirlerine yapışmak ve nehyettiği şeylerden de uzak durmanın adıdır…

Takva sahibi kimselerin özellikleri ise Kur’an ve Sünnetin temiz sayfalarında şöyle anlatırlır ; 

= Onlar ;  Allah’ın emrettiği hususlara itaat eden ve nehyettiği konularda da onlardan uzak duran kimselerdir.

= Onlar ;  Peygamber s.a.v’in sünneti seniyesine uygun amel eden basiretli kimselerdir.

= Onlar ; Allah korkusu taşıyan … İnsanlara zulmetmeyen … zalim de olsa mazlum da olsa onlara yardım eden ve onların ellerinden tutan kimselerdir. 

= Onlar ; Allah katındaki üstünlüğün, ancak ve ancak O’na itaat etmekle kazanılacak bir derece olduğunu bilenler ve ona uygun hareket etmeye çalışırlar.

= Onlar ; Allah’ın, takva sahibi kulları ile beraber olduğuna inanan kimselerdir.

= Onlar ;  insanlar arasında adaletli olanlardır.

= Onlar ; büyüklük taslamayan, insanlar arasında fitne, fesat çıkarmayan ve bozgunculuk yapmayanlardır.

= Onlar ; Kıyamet gününde iflas etmekten korkan ve insanların haklarına riayet edenlerdir.

= Onlar ; iffetli, namuslu yaşayan ve Harama göz dikmeyen kimselerdir.

= Onlar ; harama el uzatmayan, helal kazanç peşinde olan kimselerdir.

= Onlar ; zulmetmeyen… ayıp ve kusur araştırmayan… yalanları ile insanları aldatmayan… Alış verişlerinde kimseleri kandırmayan dürüst kimselerdir.

= Onlar ; bütün hal ve hareketlerine dikkat eden olgun ve mütevazi kimselerdir.

         Hulasa onlar ;  her haliyle islama teslim olanlardır…

İşte Allah dostu olan sadık kimseler denildiği zaman, Kur’an ve Sünnet çerçevesinde anlaşılması gereken budur ve bu olmalıdır...

Rabbim bizleri kendisine dost olmaya çalışan ihlaslı sadık kullarından eylesin. Ve yine bizleri ; gerçek anlamda Kur’ana ve Sünnete sadık kalan Allah dostları kimselerle beraber olmayı nasibeylesin…

                                                  Amin

                                                     Vel hamdu lillahi rabbil alemin

                                                              Tacuddin el Bayburdi

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol