" ... UNUTMAYINIZ Kİ SAĞLIKLI BİR KUR’AN ANLAYIŞI … ANCAK SÜNNET’LE MÜMKÜNDÜR …
TACUDDİN EL BAYBURDİ

Allah c.c nerdedir ... ?


Değerli Müslümanlar … !
 bilindiği gibi Tevhidin en bölümlerinden bir tanesi de isim ve sıfatlar Tevhididir… Tevhidin bu kısmı aynen diğer Tevhid dalı olan Rububiyet ve Uluhiyet Tevhidi gibi şek ve şüphe kabul etmeyen ve istenildiği manada gerçekleştirilmesi gereken bir Tevhid dalıdır…

Bu Tevhid kısmının sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesi için, inandığını söyleyen bir kimsenin Kur’an ve Sünnet çizgisinde hareket etmesi gerekir...

Ben bu paylaşımımda inşaallah isim ve sıfatlar Tevhidinden bir cüz olan Allah’ınistiva sıfatını ele alıp, onu Kur’an ve Sünnet çizgisinde anlatmaya  çalışacağım… 

Bu konu, bilindiği gibi Allah’u Azze ve Celle’nin yüce sıfatlarından biri olan istivakonusudur… Yani, Allah’u Teala’nın yarattığı mahlukatından ayrı olup, Arşının üzerinde olduğunu anlatan ciddi bir konudur.

Değerli kardeşlerim … ! Allah’u Teala’nın gerek kerim kitabında ve gerekse Nebisi Muhammed s.a.v’in temiz sünneti seniyyesinde kendisine mahsus zikretmiş olduğu bir takım isimleri ve sıfatları vardır…

Bu konuda Tevhidi gerçekleştirmek isteyen bir kul, Allah’ın yüce kitabı Kur’an’da ve Rasulünün Sahih Hadislerinde bizzat kendisini isimlendirdiği isimlerle O’nu isimlemesi ve fasıflandırdığı sıfatlarla da O’nu vasıflandırması gerekir…

Başka bir ifadeyle ; Yüce Rabbimizin kendisi hakkında isbat ettiğini kabul etmesi, nefyettiği şeyleri de reddetmesi gerekir…

Çünkü bizler için örnek ve önder olan Allah Rasulü s.a.v, onun yetiştirdiği  Sahabe, bu ümmetin selefi ve önde gelen güzide imamlar, O’nu başka herhangi bir şeye benzetmekten kaçınarak tahrif ve ta’tile sapmadan Allah’ın kendisi için isbat ettiği isim ve sıfatları olduğu gibi kabul etmişler, kendisi hakkında nefyettiği şeyleri de inkara sapmadan reddetmişlerdir.

Ey Müslüman … ! unutma ki yüce Allah kendisinin ( isim ve Sıfatları ile ) gereği gibi tanınmasını istemiştir … İsim ve sıfatları hakkında eğriliğe sapanları da kınayarak onlar hakkında şöyle buyurmuştur : 

وَلِلّهِ الأَسْمَاء الْحُسْنَى فَادْعُوهُ بِهَا وَذَرُواْ الَّذِينَ يُلْحِدُونَ فِي أَسْمَآئِهِ سَيُجْزَوْنَ مَا كَانُواْ يَعْمَلُو

“ En güzel isimler Allah’ındır. O halde O’na onlarla dua edin ve O’nun isimleri hakkında eğriliğe sapanları bırakın. Onlar yaptıklarının cezasını çekeceklerdir. ”   A’raf : 180.Ay

وَ مَا  قَدَرُوا اللَّهَ  حَقَّ  قَدْرِهِ  وَالْأَرْضُ  جَمِيعاً  قَبْضَتُهُ  يَوْمَ الْقِيَامَةِ  وَالسَّماوَاتُ مَطْوِيَّاتٌ بِيَمِينِهِ سُبْحَانَهُ وَتَعَالَى عَمَّا يُشْرِكُونَ 

“ Onlar Allah’ı gereği gibi takdir edememişlerdir. Halbuki kıyamet günü yer tamamen O’nun avucu içindedir. Göklerde sağ elinde dürülmüştür. O, onların ortak koştuklarından uzak ve yücedir. " Zümer : 67.Ay

Görüldüğü gibi burada, Allah’ı gereği gibi tanıyamama, O’nun kadrini kıymetini bilememe, Allah’a ortak koşanların vasfı olduğu anlatıldığı gibi, Allah’ın isim ve sıfatları hakkında ilhad’a - yani eğriliğe - sapanlar da kınanmış ve bunun cezasını çekecekleri bildirilmiştir.

Ey Müslüman … ! unutmayı ki Tevhid ehli kimselerin yolu, isim ve sıfatları olduğu gibi kabul etmek, bu konuda yaratılmışlara benzerliği ise reddetmekdir. 

        Yüce Allah’ın kerim kitabında buyurduğu gibi ;

لَيْسَ كَمِثْلِهِ شَيْءٌ وَهُوَ السَّمِيعُ البَصِيرُ 

“… O’nun mislisi gibi hiçbir şey yoktur. O işitendir, görendir. " Şura : 11.Ay

“ O’na benzer hiçbir şey yoktur “  sözünde teşbih ve benzerliği reddetme

” O şitendir ve görendir ” sözünde de ilhad ve ta’tili reddetme vardır. 

Dolayısıyla bu konuda söylenmesi gereken en güzel söz : 

“… Allah’ın İsim ve Sıfatları hakkındaki söylenmesi gereken söz, Zatı hakkındaki söylenmesi gereken söz’ün fer’idir “

Yani, Allah’u Teala’nın mukaddes zatı nasıl diğer varlıkların zatına benzemiyor ise, O’nun isim ve sıfatları da diğer varlıkların isim ve sıfatlarına asla benzemez...

Dolayısıyle bu kuralı kafamıza güzelce yazıp sonra, Allah’ın istiva sıfatını bu kural çerçevesinde şanına uygun bir şekilde kabulleneceyiz.

Yani ; O’nun yarattığı şeylerden ayrı olarak Arşının üzerinde olduğuna iman edeceğiz ve bunun nasıllığı hususunda ise ileri geri konuşmayacağız.

1 = ALLAH’U  TEALA’NIN  ARŞININ  ÜZERİNDE  OLDUĞUNU  HABER  VEREN AYET’İ  KERİMELER

الرَّحْمَنُ عَلَى الْعَرْشِ اسْتَوَى

“ Rahman - olan Allah - Arş’a istiva etmiştir.” 

Taha : 5.Ay  - A’raf : 54.Ay - Secde : 4.Ay - Rad : 2.Ay - Yunus : 3.Ay - Furkan : 59.Ay - Hadid : 4.Ay 

Zikredilen bu yedi Ayeti celilede Allah’u Azze ve Celle Arşının üzerine istiva ettiğini haber vermektedir.

Bu Ayeti celilelerde zikri geçen istiva kelimesinin anlamı ise ; yerleşme … yücelme … karar kılma … kurulma … ve … oturma …  anlamlarına gelmektedir. Kelimenin bu anlama  geldiğine delalet eden delillerinden bir kaçı ise şunlardır :

وَقِيلَ يَا أَرْضُ ابْلَعِي مَاءكِ وَيَا سَمَاء أَقْلِعِي وَغِيضَ الْمَاء وَقُضِيَ الأَمْرُ وَاسْتَوَتْ عَلَى الْجُودِيِّ وَقِيلَ بُعْداً لِّلْقَوْمِ الظَّالِمِينَ

“ Ve denildi ki : Ey yer,suyunu yut ve ey gök suyunu tut. Su azaldı ve iş bitirildi. Gemi de cudi’ye oturdu. Haksızlık yapan kavim yok olsun. “

Hud : 44.Ay

Bu Ayeti celile de geminin cudi dağı üzerine oturduğundan bahsedilmektedir. Yaniistiva’nın oturma, yerleşme manasında olduğu bu Ayette anlatılmaktadır.

Rabbimiz yine bir Ayeti celilesinde şöyle buyurur :

وَالَّذِي خَلَقَ الْأَزْوَاجَ كُلَّهَا وَجَعَلَ لَكُم مِّنَ الْفُلْكِ وَالْأَنْعَامِ مَا تَرْكَبُونَ   لِتَسْتَوُوا عَلَى ظُهُورِه ….. ِ   

“  O’ki bütün çiftleri yarattı ve size bineceğiniz gemiler ve hayvanlar var etti. Ki, onların sırtlarına kurulasınız - oturasınız - “  Zuhruf : 12 - 13.Ay

Bu Ayeti celileden de  anlaşıdığı gibi istiva, oturma, kurulma anlamına gelmektedir… Mu’minun suresinde de Rabbimiz şöyle buyurur :

 فَإِذَا اسْتَوَيْتَ أَنتَ وَمَن مَّعَكَ عَلَى الْفُلْكِ    

“ Sen ve yanında bulunanlar gemiye yerleştiğiniz zaman ……. “

Mu’minun : 28.Ay

Bu Ayeti celileden de istiva,yerleşme anlamında kullanılmıştır…

2 = İSTİVA’NIN  ANLAMI  MALUM  KEYFİYETİ  İSE  MEÇHULDÜR

Bu ve emsali delillerde de ifade edildiği gibi, istiva’nın analamı malum olan bir şeydir. Yani istiva ; yerleşme, kurulma, oturma, yükselme anlamlarına gelir. Dolayisiyle rivayetlerde de anlatıldığı gibi istiva malum ama keyfiyeti mechul’dür.

{ … Ümmü Seleme r.a dan.  Rahman Arşın üzerine İstiva etti “  Âyet'i Kerimesi hakkında şöyle dediği rivayet olundu. " İstiva malum "  - yani bilinen bir şey, onun hakkında - " Nasıldır demek ise makul değildir. Olduğu gibi kabul etmek İman’dır, İnkar etmek ise Küfürdür   " }

İsmail İbnu Abdurrahman es Sabuni Akidetü’s Selef : 18

{ … Ca'fer ibnu süleyman dan, şöyle dedi ; Malik ibnu Enes r.h’a   Rahman Arşın üzerine İstiva etti “  Ayet'i Kerime'sinde ki  “ İstiva “ nasıldır ?  diye, soruldu. Malik ibnu Enes  r.h çöyle cevab verdi“ İstiva “ malumdur - yani manası bilinen bir şeydir - . Nasıl demek ise, ma'kul delildir. " Allah’u Azze ve Celle’nin Arşın üzerine İstiva ettiğine inanmak ise vaciptir. Seni ise dalalette olan birisi olarak göruyorum, der, ve o kişinin meclisten çıkarılmasını emreder. }

İsmail İbnu Abdurrahman es Sabuni Akidetü’s Selef : 18 – Ebu Said ed Darimi er Reddü Alel Cehmiyye : 280 – Beyhaki Esma : 430

3 = ALLAH’U TEALA’NIN ARŞININ ÜZERİNDE OLDUĞUNU  ANLATAN HADİSİ  ŞERİFLER

{ … Ebu Hureyre r.a dan. şöyle dedi : Nebiyyu s.a.v şöyle dedi : Allah'u Azze ve Celle mahlukâtı yarattıktan sonra, yanında bulunan kitaba şöyle yazdı : rahmetim gadabımı geçmiştir. Bu kitap arşın üstünde Allah’ın yanındadır. }

Buhari Terc : 6.c.2985.s - 16.c.7425 - 7426.s - Ahmed : 2 / 258

{ … Ebu Zerr r.a dan, şöyle dedi : Bir gün tam güneşin batacağı esnada Rasulullah s.a.v ile beraber mescid'de bulunuyordum. Bana hitaben : Biliyormusun bu güneş nereye gidiyor, Ya Eba Zerr, dedi : Ben : Allah ve Rasulü en iyi bilendir Ya Rasulallah, dedim : Devam ederek dedi ki : Muhakkak ki o Arşın altında Rabbisinin önünde secde etmeye gidiyor. }

Buhari : 4802 – Müslim : 1.c.159.n – İbnu Mende : 1012 – Ahmed : 5 / 152

4 = ALLAH’U  TEALA’NIN  ARŞI  YEDİ  KAT SEMALARIN  ÜZERİNDEDİR

{ … Sa'd ibnu Ebi Vakkas r.a dan, şöyle dedi :  Resulullah s.a.v Sa'd İbnu Muâz r.a nun, Beni Kureyza hakkında vermiş olduğu hükme binaen söyle dedi : - Ey Sa’d sen - Yedi kat semanın üstünden Melik’in verdiği müküm ile hüküm verdin. }

Beyhaki : Esma : 420 - Zehebi Uluv : 15 – Nesei :  

{ … Abdullah ibnu Mes'ud r.a dan, şöyle dedi :  Dünya semâsı ile ondan sonra ki gelen semânın arası beşyüz senedir. Her iki semânın arası böylece beşyüz senedir. Kürsi ile suyun arasıda beşyüz senedir Arş ise suyun Üstündedir. Arşın üstünde de Allah’u Teala vardır. Sizin meşkul olduğunuz amelleri taa oradan bilir. }

Ebu Said ed Darimi er Reddü Alel Cehmiyye : 275 – İbni Huzeyme Tevhid : 105 – 106 - Beyhaki Esma : 401

{ … Aişe r.anha’nın kapıcısı Zekvan dan, şöyle dedi : Abdullah ibnu Abbas r.a, Âişe r.anha vefat edeceğinde yanına geldi. Aişe'ye hitaben şöyle dedi : Sen Rasûlullah s.a.v in kadınlarından kendisine en sevgili olanı idin. Allah Rasulü s.a.v ise temiz olandan başka bir şeyi de sevmez. Ve hem de Allah’u Teala yedi kat semanın üstünden senin beraatini indirdi. Allah’ın zikredildiği hiçbir mescid yok ki, senin beraatini bildiren Ayet gece gündüz oralarda okunmasın. }

Ebu Said ed Darimi er Reddü Alel Cehmiyye : 275

{ … Enes r.a şöyle dedi : Zeyneb bintu Çahş, Peygamberin diğer hanımlarına karşı öğünür ve şöyle der di : Sizleri peygamber ile aileleriniz evlendirdi.Halbuki beni onunla yedi kat semaların üstünden yüce Allah evlendirdi. }    İlgili Ayeti Celile : Ahazab : 37.Ay.

Buhari Terc : 16.c.7290.s – Tirmizi : 5.c.3427.n

5 - = ALLAH’U  TEALA’NIN  SEMA’DA  OLDUĞUNU ANLATAN  AYETİ  KERİMELER 

أَأَمِنتُم مَّن فِي السَّمَاء أَن يَخْسِفَ بِكُمُ الأَرْضَ فَإِذَا هِيَ تَمُورُ

“ Yoksa siz, gökte olanın sizi yerin dibine geçirmeyeceğinden emin mi oldunuz. O zaman yer birden sallanmaya başlar. “

  أَمْ أَمِنتُم مَّن فِي السَّمَاء أَن يُرْسِلَ عَلَيْكُمْ حَاصِباً فَسَتَعْلَمُونَ كَيْفَ نَذِيرِ 

“ Yoksa siz, gökte olanın üzerinize taş yağdıran bir rüzgar gönder-meyeceğinden emin mi oldunuz ? O zaman tehdidim sanılmış göreceksiniz. “

Mülk : 16 – 17. Ay

Şüphesiz ki insanları yere batıracak olan Allah’u Azze ve Celle’dir. Birilerinin zannetiği gibi burada bahsi edilen melekler değildir. Bu Ayeti celilelerde gökte olanın kendisinin olduğunu anlatılıyor Rabbimiz.

Bakınız Allah’u Teala ne buyuruyor : 

أَفَأَمِنَ الَّذِينَ مَكَرُواْ السَّيِّئَاتِ أَن يَخْسِفَ اللّهُ بِهِمُ الأَرْضَ أَوْ يَأْتِيَهُمُ الْعَذَابُ مِنْ حَيْثُ لاَ يَشْعُرُونَ 

“ Kötü tuzaklar kuranlar, Allah’ın kendilerini yere geçirmeyeceğinden, yahut hiç ummadıkları bir yerden kendilerine azabın gelmeyeceğinden emin midirler ? “  Nahl : 45.Ay

Elbetteki Melekler de göktedirler, ama Allah’u Teala’nın burada haber verdiği şey ; kendisinin  Meleklerinin de üstünde olduğudur…  

        Rabbimiz  şöyle buyurur :

وَلِلّهِ يَسْجُدُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ مِن دَآبَّةٍ وَالْمَلآئِكَةُ وَهُمْ لاَ يَسْتَكْبِرُونَ   يَخَافُونَ رَبَّهُم مِّن فَوْقِهِمْ وَيَفْعَلُونَ مَا يُؤْمَرُونَ

“ Göklerde ve yerde olan canlılarla ve Melekler, kibirlenmeden hep Allah'a secde ederler. " Üstlerindeki Rablerinden korkarlar “ ve emrolundukları her şeyi yaparlar. “  Nahl : 49 – 50. Ay

6 = ALLAH’U  TEALA’NIN  SEMA’DA  OLDUĞUNU ANLATAN  HADİSLER

{ … Muâviye't - Ubnu'l - Hakem es - Sülemiyy r.a dan, şöyle dedi : Benim, Uhud ve Cevvaniyye taraflarında koyunlarımı güden bir cariyem vardı. Bir gün yanına çıkıb vardım. Birde ne göreyim, güttügü koyunlardan birisini kurt kapmış. Ben de Adem oğullarından biriyim, onların öfkelendiği gibi bende öfkelenib esef ettim. Lakin ben o cariyeye bir şamar vurdum. Akabinde Rasulullah s.a.v’e gelip - cariyeye vurduğum tokatı haber verdim - Rasulullah s.a.v bu şamarı aleyhime çok büyüttü. Bende, Ya Rasulallah : - yaptığım bu işten dolayı - cariyeyi azad edeyim mi ? dedim. Onu bana getir, buyurdu. Bende cariyemi Rasulullah s.a.v’e getirdim. Rasûlullah s.a.v cariyeyehitaben " Allah nerde ? diye sordu. Câriye :  " Semadadır "  dedi. Tekrar,  " Ben kimim ? buyurdu. Câriye : " Sen Allah Rasulüsün, dedi. Bunun üzerine Rasûlullah s.a.v bana: Onu azad et, çünkü o bir  " Mü’minedir "  dir, buyurdu.}

Buhari Cüz : 64 – Müslim : 2.c.537.n – Ebu Davud : 2.c.930.n – İbni Huzeyme Tevhid : 121 – Ahmed : 5 / 447 – Beyhaki : 7 / 387 – İbni Ebi Asım es Sünne : 489.n

{ … Ebu Said el-Hudri r.a dan.Şöyle dedi : Rasulullah s.a.v buyurdu ki : “ …….Bana itimat etmiyor musunuz ? ben semada olanın eminiyim. Sabah akşam bana gökyüzünün haberi geliyor. }

Buhari : 4351 – Müslim : 3.c.1064.n    

 عن عبد اللّه بن عمرو، يبلغ به النبي صلى اللّه عليه وسلم : الراحمون يرحمهم الرحمن ، ارحموا أهل الأرض يرحمكم من في السماء  .                                                

{ … Abdullah ibnu Amr r.a dan, şöyle dedi : Rasulullah s.a.v buyurdu ki :Merhametli olanlara, " Rahman " olan - Allah'u Azze ve Celle'de - merhamet eder. Yerdekilerine merhamet edin ki, gökteki - Allah’ta -  size merhamet etsin. }

Ebu Davud : 5.c.4941 – Tirmizi : 1924 – Ahmed : 2 / 160 – Humeydi : 591 – Hakim Müstedrek : 4 / 159

{ … Câbir ibnu Abdullah r.a dan, şöyle dedi : Resulullah s.a.v Veda haccın'da Arefe günü vermiş olduğu hutbede şöyle buyurdu : Ben vazifem olan tebliği yaptım mı ? - ne diyorsunuz - Sahabelerde :  evet Ya Resulallah hakkı ile yaptın, diye cevab yerdiler. Resulullah s.a.v de şehâdet parmağını Semaya doğru kaldırıp insanlara karşı indirerek ; Allah’ım şahid ol, diye üç kere tekrar etti. }

Buhari : 1739 – Müslim : 1218 – Ebu Davud : 1905 – Ahmed : 1 / 447 

{ … Abdullah İbnu Ömer r.a dan, şöyle dedi : Rasulullah s.a.v vefat ettiğinde, - münafıklardan bazıları müslümanların aralarını karıştırmak için nasıl olur da böyle bir Rasul ölür diye laflar konuşmaya başlamışlardı - Binâen aleyh Ebu Bekr r.a Müslümanlara hitaben bir hutbe irad ederek şöyle dedi : Ey insanlar ! eğer ibadet ettiğiniz ilah Muhammed idiyse o öldü. Yok eğer ibadet ettiğiniz ilah semadaki Allah idiyse o ölmemiştir. ve sonra şu Ayet'i Kerimeyi sonuna kadar okudu.

“ Muhammed ancak bir Rasuldür. Ondan önce de bir çok Resuller gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse siz topuklarınızın üzerine geriyemi döneceksiniz ……. “ }   Ali imran 144.Ay

Ebu Said ed Darimi er Reddü Alel Cehmiyye : 274

{ … Zeyd ibnu Elsem r.a dan, şöyle dedi : Abdullah ibnu Ömer bir çobanın yanına uğradı ve çobana, kesilmeye elverişli bir şeyi olup olmadığını sor­du. Çoban da sahibi burada yoktur, dedi. İbnu Ömer  r.a da, ne olacak sahibine ; “ birini kurt kaptı “ dersin dedi. Bu söz Üzerine çoban, başını semaya kaldırıp şöyle dedi : peki Allah nerede ya !   Bu cevabı işiten ib­nu Ömer r.a da : Vallahi Allah'ın nerede olduğunu sormaya ben daha layıkım, dedi. Ve sonra çobanı ve ko­yunları sahibinden satın alıp, çobanı azad ederek koyunları da ona verdi. }

Zehebi Uluv : 95

7 = ALLAH’IN  ZATI  SEMA’DA  AMA  İLMİYLE  HER  YERİ  KUŞATMIŞTIR

Şüphesiz ki Allah’u Teala zatıyla semada olmasına rağmen ilmi her şeyi kuşatmıştır. Yani her şeyden haberdar ve her şeyi görür ve bilir.

        Rabbimiz kerim kitabında şöyle buyurmaktadır :

   …….” وَأَنَّ اللَّهَ قَدْ أَحَاطَ بِكُلِّ شَيْءٍ عِلْماً 

“ ….. Muhakkak ki Allah’ın ilmi her şeyi kuşatmıştır. “  Talak : 12.Ay 

 “........وَسِعَ رَبُّنَا كُلَّ شَيْءٍ عِلْماً عَلَى  

“ ….. Rabbimizin ilmi her şeyi kuşatmıştır ….. “   A’raf : 89.Ay

 

 …….” رَبَّنَا وَسِعْتَ كُلَّ شَيْءٍ رَّحْمَةً وَعِلْماً”……….

“ …… Rabbimiz , rahmet ve bilgi bakımından her şeyi kapladın ….. “

Mü’min : 7.Ay 

“............وَرَحْمَتِي وَسِعَتْ كُلَّ شَيْءٍ …….” 

“ …… Rahmetim ise her şeyi kuşatmıştır ……. “   A’raf : 156.Ay 

إِنَّمَا إِلَهُكُمُ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ وَسِعَ كُلَّ شَيْءٍ عِلْماً  

“ Sizin ilahınız, sadece kendisinden başka ilah olmayan Allah’tır. O, ilmi ile her şeyi kuşatmıştır. “  Taha : 98.Ay 

{ … Ebu Bekr el-Hallâl'ın şeyhi, Yusuf ibnu Musa’l Kattan şöyle dedi : Ebu Abdullah'a - yani Ahmed ibnu Hanbele - denildi ki : Ne diyorsun ? Allah'u Azze ve Celle, yarattıklarından ayrı olarak " Kudreti ve ilmi " ile her yerde olduğu halde " Yedi kat Semanın üstünde Arşının üzerinde midir ? "

Ahmed ibnu Hanbel'de cevaben şöyle dedi : Evet " Allahu azze ve Celle Yedi kat Semanın üstünde Arşının üzerindedir " hiç bir şey de O’nun ilminden gizli değildir " }

Hallal es Sünne : 198 

{ … Ebu Talib Ahmed ibnu  Humeyd  şöyle  dedi : Ahmed ibnu Hanbel'e " Allah bizimledir " deyip şu Ayet'i “ Herhangi bir üç sırdaşın, bir fısıltısı oluyor mu, mutlak Allah dördüncüleridir “ okuyan bir adamdan sordum. Dedi ki : muhakkak o " Cehmi " olmuştur. Ayet’in evvelini bırakarak sonunu alıyorlar, dedi. Ben de Ayet'i evveliyle beraber okudum.  " Bilmiyor musun ?   Allah hem göklerdekini hem de yerdekini hep bilir. Herhangi bir üç sırdaşın, bir fısıltısı oluyormu, mutlak Allah dördüncüleridir. Beş kişinin oluyor mu, mutlak Allah altıncılarıdır.  Bunlardan daha az, daha çok oluyor mu, muhakkak Allah, her nerede olsalar, onlarla beraberdir. Sonra bütün yaptıklarını Kıyamet günü kendilerine haber verir. Haberiniz olsun ki, Allah her şeyi bilir. “Mücadele : 7 Ayet'in nihayetinde Ahmed ibnu Hanbel şöyle dedi : İlmi onlarla beraberdir. Ve sonra Kaff Suresinin 16. Ayet'i okudu. " Nefsinin ona ne vesveseler verdiğini de biliriz. Biz ona şah damarından daha yakınız “  Ve sonra " İlmi onlarla beraberdir " dedi. }

Hallal es Sünne : 199 

{ … Mervezi r.h şöyle haber verdi : Ebu Abdullah'a  - ya'ni Ahmed ibnu Hanbel'e – dedim ki : Bir insan ki, ben Allah'ın Kur'an da dediği gibi diyorum. Allah’da diyor ki :“ Herhangi bir üç sırdaşın, bir fısıltısı oluyor mu, mutlak Allah dördüncüleridir “. Mücadele : 7  Bunu derim bundan başka birşey demem, diyor.  - ne dersiniz bu adama ? - Dedi ki : " Cehmiyyelerin " sözüdür. Bilakis " Allah’ın ilmi onlarla beraberdir  " }

Zehebi Uluv : 228

{ … Şeyhu'l -İslam Ebu’l-Hakkari ve Hafız Ebu Muhammed el-Makdesi, Ebu Sevr ve Ebu Şuayb'a ref ettikleri isnadlarıyla ikisi de, Sünnet'in yardımcısı İmam'ı Şâfi'i r.h dan, şöyle rivayet ettiler :

İmam'ı Şâfi'i r.h dedi ki : İmam'ı Malik, Süfyan ve daha onlardan başka Ehli Sün­net önderlerinden gördüğüm ve benim de üzerinde oldu­ğum hak olan kavil şudur :

" Allah’tan başka İlah olmadığına ve Muhammed s.a.v’in Allah’ın Rasulü olduğuna şehadet edip ve Allah’u Azze ve Celle’in de semasında Arşının üzerinde olduğunu, istediği gibi kullarına yaklaşıp ve istediği gibi de Dünya semasına indiğini ikrar etmektir. " }

Zehebi Uluv : 196

{ … Abdullah ibnu Ahmed ibnu Hanbel r.h dan, er-Reddu ale'l Cehmiyye isimli kitabında, babası Ahmed'den oda Abdullah ibnu Nafi'den oda Malik ibnu Enes r.h dan şöyle dediğini rivayet ediyor :

İmam'ı Malik r.h şöyle dedi : " Allah’u Azze ve Celle Semadadır, ilmi ise her yerdedir, ilminden de hiçbir şey gizli kalamaz. “ }

Ebu Davud Mesail : 263 – Abdullah er Reddu alel Cehmiyye : 5 – Acurri Şeria : 289

                          Tacuddin el Bayburdi

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol