" ... UNUTMAYINIZ Kİ SAĞLIKLI BİR KUR’AN ANLAYIŞI … ANCAK SÜNNET’LE MÜMKÜNDÜR …
TACUDDİN EL BAYBURDİ

La ilahe illallah'ın manası ... 1


Değerli kardeşlerim … ! bu sohbet serisinde inşaAllah insanın yaradılış gayesi olan ; La ilahe illallah’a imanın keyfiyeti … Onun dindeki yeri …
ManasıGereçliliğin şartları  … ve … Onu iptal eden şeyler nelerdir …  bunların üzerinde durmaya çalışacağız ... 


Hemen hemen hepimizin ihtiyacı olan bu mevzuyu güzelce okur, anlar, anlatır ve paylaşırsak inşaAllah faideli olacaktır ... 


1 - LA İLAHE İLLALLAH’A İMAN … ÖNCE BU SÖZÜN BİR ANLAMININ OLDUĞUNU BİLMEKTİR …


Değerli kardeşlerim … ! şunu asla unutmayınız ki ;  la ilahe illallah’a imanın keyfiyeti ne bu kelimelerin lafızlarını saymakla ve ne de onu ezberlemekle olur…


Bu yüce düstüra iman, sadece kelimelerde kalan ve manasını bilmeden, anlamadan şuursuzca söylemekle meydana gelecek bir iman değildir.


La ilahe illallah, kalplerin derinliğine inen bir inanç, bir his ve bir hareket haline dönüşmedikçe gerçek manasını bulmuş olamaz. Çünkü bilmeden, anlamadan yapılacak iman iddiası boştur ve yalandır. Ve hiçbir selim akıl da, bilinmeyen ve anlanmayan bir şeye inancın geçerli olduğunu kabul etmez.


Anlaşılmayan şeylerin insanda inanç haline dönüşeceği ve gerekleri bilinmeyen bir ifadenin de insan hayatında pratik olarak yaşanabileceği hiçbir mantığa sığmaz.


La ilahe illallah’a imanın keyfiyeti ;  Kur’an ve sünnet’ten kaynaklanan bir bilgiyle anlaşılmadan, geçerliliğinin şartları nelerdir, bunlar öğrenilmeden ve bu bilgi çerçevesinde o sözü amel sahasına döküp ona uygun bir hayat yaşamadan la ilahe illallah’a iman asla gerçekleşmez.

Onun içindir ki Allah Rasulü s.a.v bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurur :
 

عن عثمان ؛ قال : قال رسول الله صلى الله عليه وسلم “ :  من مات وهو يعلم أنه لا إله إلا الله دخل الجنة  “…

 “  Her kim la ilahe illallah’ın manasını bilerek ölürse cennete girer. “  Müslim : 1.c. 26.n

Bu hadisi şerifte haber verildiği gibi,
la ilahe illallah’ın bir manası vardır… Dolayısıyla cennete gitmek için önce bu kelimenin manası nedir, onu bilmeli ve öğrenmeliyiz…  


2 - LA İLAHE İLLALLAH DİYEN HERKES CENNETE GİRECEKTİR HADİSLERİ NASIL ANLAŞILMALIDIR … ?


Değerli kardeşlerim … ! esefle ifade edebilirim ki ; bu konu ile alakalı zamanımızda - özellikle memleketimizde - nice alim kisvesindeki cahiller ve onlara körü körüne tabi olan zır cahiller çok ciddi bir hususu ne anlayabildiler ve ne de bunu görebildiler… Hatta görenleri bile dinlemediler.


Ayet ve hadisler, anlamadan, bilmeden, gerekleri öğrenilinip amel sahasına dökülmeden la ilahe illallah’a iman ettiğini iddia edenleri yalanlayıp, iman iddialarını yüzlerine vururcasına reddederken, bu cahiller ister manasını bilsinler ister bilmesinler, ister şartlarını yerine getirsinler ister getirmesinler, hatta tevhid’e munafı söz ve hareketlerde bulunsalar da bulunmasalar da,  la ilahe illallah’ı sadece ve sadece dilleriyle telafuz eden herkezin cennete gireceğini kabul ederek korkunç bir hataya saplanmışlardır…


Hatta bu ifadeyi Yahudi ve Hristiyanlardan biri bile söylese, bu sözün ona mutlaka fayda vereceğini iddia eden kimseler sözkonusudur… Ve bunu söyleyen kimse de, korkunç bir kalabalığı peşinden sürükleyen - din adamı denilen birisidir - … Hatırlarsanız bu kimsenin konu ile ilgili meşhur sözü : “ bizim onlarla amentüde ittifakımız vardır … velev ki Muhammedun Rasulullah demese de …


Bu kimseler batıl olan bu iddialarını desteklemek için de Kur’an ve  Sünnet’ten  delil  getirdiklerini zannederek  Allah’a ve Rasulün’e iftira etmekte de geri kalmamışlardır.


Allah Rasulü s.a.v’in  bazı hadislerinde geçen ;

“ Her kim La ilahe illallah derse cennete girer “ veya  “ Her kim La ilahe illallah  şahadetini getirirse Allah cehennemi ona haram kılar . "  
 İbni Huzeyme : 2653-2654


ifadelerini delil olarak gösterip, buradaki zikredilen hükmü La ilahe illallah’ı anlayarak yada anlamayarak, şartlarını yerine getirerek yada getirmeyerek, hatta tevhid’i bozacak söz ve hareketlerde bulunsalar da bulunmasalarda, la ilahe illallah’ı sadece dilleriyle telafuz eden herkes için genelleme yaparak korkunç bir hataya saplanmışlardır…


Oysa ki Allah Rasulü s.a.v bu ifadeleri sadece dili ile söyleyenlere cennet vardır veya cehennem bunlara haramdır diye bir şey söylememiştir.

Kur’an ve Sünnet’e azda olsa vukufiyeti olanlar bilirler ki bu anlayış İslamın temel taşlarına aykırıdır.


Çünkü İslam dininde zaruri olarak bilinmesi gereken şeylerle bu anlayış tamamen çelişmektedir.


Bilindiği gibi Munafıklar bu kelimeyi bol bol telafuz eden insanlardır. Halbuki buna rağmen cehennemin en alt tabakasında yer alacaklardır…
Nisa : 145


Yine aynı şekilde şirk ve küfür içerisinde yüzen bir çok insanın vird’lerinde - yani derslerinde -  bu kelimenin defalarca telafuz edildiğini görürsünüz. Ama yine de bu kelimeyi bol bol söylemeleri ne onları tevhid ehli yapar ve ne de kendilerini kurtarır.


Haricilerde aynı şekilde bu kelimeyi bol bol telafuz eden kimselerdi… Ama Allah Rasulü s.a.v onlar için : “ Okun avı delip çıktığı gibi islamdan çıkmışlardır “ ifadesini kullanır… 
Buhari : 15.c.6797.s


Öyleyse sözü daha fazla uzatmadan, özellikle ve öncelikle bu ve emsali hadisi şerifleri anlamamıza yardımcı olacak şu önemli kuralı öğrenmek mecburiyetindeyiz…


3 - KİM LA İLAHE İLLALLAH DERSE CENNETE GİRECEKTİR SÖZÜ MUTLAK İFADEDİR … ONU ANCAK KAYDA BAĞLAYAN DİĞER İFADELER ANLAŞILIR KILAR …

Değerli kardeşlerim … ! bilindiği gibi Allah Rasulü s.a.v bazı hadisi şeriflerinde :


“  Men gale la ilahe illallah  dahelel  cenneh  “ … “ Her kim la ilahe illallah derse cennete girer “ veya


“ Men şehide en la ilahe illallahu harremallahu aleyhin nar “  …  “ her kim la ilahe illallah şahadetini getirirse Allah cehennemi ona haram kılar “  buyurmaktadır…


Şüphesiz ki bu hadisi şerifler sahih hadisi şeriflerdir … Ancak Allah Rasulü’s.a.v’in bu ifadeleri, mutlak anlamda kullanılan ifadelerdir… Bu ifadelerin sağlıklı bir şekilde anlaşılabilmesi için, kendisi ile alakalı diğer kayda bağlayıcı ifadeler lazımdır.


Ve bu konuda da bilindiği gibi islam’ın özlü bir kuralı vardır ki o da ;


“ Mutlak ifadeli naslar, ancak kendisini mukayyet kılan diğer naslarla anlaşılır “ 


Yani “ la ilahe illallah diyen cennete girer “ veya  “ bu söze şahadet getirene cehennem haram olur “  ifadeleri mutlak ifadeler olduğundan dolayı, bu ifadelerin ne manaya geldiğini anlamak için onu mukayet kılan diğer naslarla konuşturma mecburiyetindeyiz.


Daha farklı bir ifadeyle şöyle de diyebiliriz : “ Sebebin ve hükmün bir olduğu naslarda, mutlak mukayyede hamlolunur “ 

Zikredilen bu hadislerde sebeb ; la ilahe illallah  demek … Hüküm ise ; Cennete girmektir

Öyleyse bu mutlak ifadenin gerçek manasını bulması için kulun ne yapması lazım ? … Diğer bir ifadeyle ;  la ilahe illallah’ın geçerliliğinin şartları nelerdir … ? Bu söz söyleyenine nasıl fayda sağlar … ? bunların izahına geçebiliriz.


4 - LA  İLAHE  İLLALLAH’IN  İKİ ÖNEMLİ  RÜKNU …


Değerli kardeşlerim … ! unutmayalım ki “ la ilahe illallah’ın “ iki önemli rüknü vardır. Birincisi : İsbat … İkincisi ise : Nefy - yani Red -


İsbat  : Kulun, Allah’u Azze ve Celle’nin gerçek ilah oluşuna itikat edip, amelleriyle de bunu isbat edip yaşaması demektir …


Nefy - yani Red - ise : Kulun, Allah’u Azze ve Celle dışında gerçek bir ilahın olmadığına itikad etip, tüm yaşantısında sahte ilahlardan uzak durması ve onları reddedip ortadan kaldırması demektir...


Dolayısıyla La ilahe illallah demek ; la ma’bude bi hakkın illallah … demektir… Yani Allah’tan başka kendisine ibadet edilecek hak bir ba’bud asla yoktur… Hak ilah - hak ma’bud sadece ve sadece Allah’tır…


Şunu asla unutmayınız ki ;
La ilahe illallah sözü, Allah ilah’tır sözünün delaletinden daha büyük bir anlam ifade eder. Çünkü “ Allah ilah’tır “ sözü, sadece olayın isbat yönü ve Allah’ın dışındaki sahte ilahları reddetmez.


Halbuki La ilahe illallah’ın gereği olan şey, ilahlığı sadece ve sadece Allah’a has kılmak, O’nun dışındaki ilahları ise reddetmektir.

İşte bu ; isbatın ve nefyin bir arada bulunmasıyla meydana gelen tevhidin ta kendisidir.


Rabbimiz kerim kitabında şöyle buyuruyor
:

ذَلِكَ بِأَنَّ اللَّهَ هُوَ الْحَقُّ وَأَنَّ مَا يَدْعُونَ مِن دُونِهِ هُوَ الْبَاطِلُ “………….

     “ Keza bu böyledir ; Allah, hak olandır O’nun dışındaki ilah olarak yalvardıkları isbatıldır 

Hacc : 62

 عن أبي مالك، عن أبيه ؛ قال: سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول   "من قال: لا إله إلا الله ، وكفر بما يعبد من دون الله، حرم ماله ودمه. وحسابه على الله".

 “ … Allah Rasulü s.a.v ise şöyle buyurur : “ Her kim Allah’tan başka ilah yoktur der ve Allah’dan gayrı ibadet olunan şeyleri de tanımayıp inkar ederse, onun malı ve kanı - müslümana - haram olur ( gizli işlerinin ) hesabı da Allah’a aidtir. "  Müslim : 1.c 23.n

Ey Müslüman … ! Unutmaki - baştan beri anlatmaya çalıştığımız gibi - La ilahe illallah’a iman, kuru bir kelimeyi söylemekten ibaret değildir… Onun bir manası vardır. Ve o da ; Allah’ın gerçek ilah olduğunu, gerek inancımızla ve gerekse amellerimizle isbat edip ortaya koymaktır.


Biraz önceki zikredilen hadisi şerifin açıklamasıyla ilgili olarak Muhammed ibn Abdulvahhab - Allah kendisinden razı olsun - şunları zikreder :


“ İşte Rasullullah s.a.v’in bu hadisi şerifi “ la ilahe illallah ” kelimesinin manasını  en açık bir şekilde izah etmiş olmaktadır. “


Devam ediyor diyor ki :


Dikkad edilirse hadis : “ Dil ile bu kelimeyi söyleyen kimsenin malının ve canının garantiye alındığından söz etmemektedir…. ” Yine bu hadis :


“ Bu kelimenin manasını bilmekle de imanın gereğinin yerine getirilmiyeceğini bildiriyor….”


Yani bu kelimeyi sadece ikrar etmek ve manasını bilmek, insanın mal ve can emniyetini sağlamaz. Kişinin sadece diliyle Allah’tan başka ilah yoktur demesi yeterli değildir. Peki bu nasıl olacak …?

“ Bu sözü söyleyen - kendisine itaat edilen ne kadar sahte ilahlar varsa - onları reddetmek zorundadır. Bunu yapmadığını yada bunda şüphe etmesi halinde, veya da birazcık duraklaması durumunda böyle bir kimsenin mal ve can güvenliği söz konusu değildir "   
Kitabu’t tevhid : 115


Hulasa bütün bunlardan anlaşılıyor ki ; La ilahe illallah’a iman, kuru kuruya bir iki kelimeyi telafuz etmekle olmaz … Onun bir manası vardır. Ve o da ; Allah’ın gerçek ilah olduğunu, gerek inancımızla ve gerekse amellerimizle isbat edip ortaya koymaktır.


İşte biz burada – hazır yeri gelmişken şunu da ifade etmekte fayda vardır -  Mürciye ve maturudi akidesinin bozuk bir akide olduğunu da öğrenmiş bulunmaktayız. Çünkü bunlar şöyle demektedirler :

“ iman sadece meseleyi bilip tanımaktır. Küfür ise bilmemek cehalettir. “ Bu bakımdan ameli imandan sonraya bırakmışlardır.  

Allah’u Azze ve Celle bizlere bu kelimeyi hakkıyla anlamayı, lazımlarını yerine getirmeyi ve onu bozan söz ve tavırlardan da uzak durmayı nasip eylesin ... Amin ...

LA İLAHE  İLLALLAH’IN  BİRİNCİ ŞARTI … İLİM …


Değerli kardeşlerim … ! unutmayınız ki bu ifadenin geçerliliğinin ilk şartı  ilim’dir. Yani la ilahe illallah’ın bir  manasının olduğunu bilmek ve öğrenmektir… Önceki bablarda bu noktaya değinmişte olsak, konunun önemimden dolayı yeniden bahsetmekte fayda vardır.


Allah’u azze ve Celle şöyle buyurmaktadır :

فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ

 “ İyi bil ki Allah’tan başka ilah yoktur …"   Muhammed : 19

“ Ancak bilerek Hak için şehadette bulunanlar bundan müstesna “    
Zuhruf : 86

“ … Allah Rasulü s.a.v ise bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır : Her kim la ilahe illallah’ın manasını bilerek ölürse cennete girer. “    
Müslim : 1.c. 26.n

Zikredilen bu Ayetlerden ve hadisi şeriften açıkça anlaşılıyorki, bu kelimenin kendine has bir manası ve onun geçerliliği için bir takım şartlar vardır.... 
Nasıl olmasın ki … ?


Eğer bu kelimeyi tevhidi kabul ve ona iman, onun sadece telafuzu ve ikrarı ile biten bir iş olmuş olsaydı Allah Rasulü s.a.v’in müşrikler arasında bu denli söylenmesi kolay olan bir kelime için çaba sarfedip eziyet çekmesine gerek kalmazdı… Yani sadece ve sadece bir kelimenin telafuz edilmesi için yirmi üç sene boyunca çaba sarfetme, eziyet ve çilelere katlanma gayet mantıksız olurdu.


Diğer taraftan ;  “ kimin  son sözü la ilahe illallah olursa cennete girer “ ifadesi de sadece dil ile telafuzdan ibaret olmuş olsaydı, kızıl denizde boğulurken firavun’un sözü de geçerli olması gerekirdi. Çünkü hatırlayacağınız gibi o şöyle demişti : 

" Fravn boğulacağını anlayınca dedi ki : İsrail oğullarının iman ettiğinden başka ilahın olmadığına ben de iman ettim. Ben de müslümanlardanım "  Yunus : 90.Ay.


Hatta bu kelimenin ilk muhattabı olan Mekkenin cahil insanları dahi  la ilahe illallah’ın bir manasının olduğunu ve o sözle neyin kasdedildiğini çok iyi biliyorlardı.


Allah Rasulü s.a.v ile müşrikler arasında geçen şu vaka, bu kelimenin bir sözden ibaret olmadığını ve bunun kendisine has bir manasının olduğunu açıkça ortaya koymaktadır… Lütfen bu rivayeti dikkatlice okuyun ve paylaşın.


“ … Ebu Cafer ibn cerir derki : bize Ebu kureyb ve ibn veki’nin … ibn Abbas‘tan rivayetine göre o şöyle anlatıyor : ebu Talib hastalandığı zaman kureyş’ten bir grup insan yanına girdiler. Ebu cehil’de bu gurubun aralarında idi. Ebu Talibe şöyle dediler :

- Şüphesiz senin kardeşinin oğlu bizim ilahlarımıza sövüyor şöyle şöyle söylüyor, ona birisini göndersende bundan menetsen.


Ebu Talib Peygamberimize haber gönderdi de Peygaber s.a.v geldi ve eve girdi. Onlar ile ebu Talib arasında bir kişi oturacak kadar boşluk vardı. Ebu Cehil peygamber s.a.v’in ebu Talib’in yanına oturmasından ve ebu Talib’in de ona karşı dikkatli ve yufka yürekli olmasından korkarak yerinden sıçradı ve o boş yere oturdu. Allah Rasulü s.a.v amcasının yanında oturacak bir yer bulamadı ve kapının yanına oturdu.Ebu talip kendisine :
- Ey kardeşimin oğlu ! Senin kavmine ne oluyorda senden şikayet ediyorlar ? senin onların ilahlarına sövdüğünü şöyle şöyle söylediğini sanıyorlar, dedi.


Onlar tekrar peygamber s.a.v hakkında sözlerini çoğalttılar. Allah Rasulü konuşmaya başlayıp dedi ki :

- Ey amuca ! ben onların bir tek kelime söylemelerini istiyorum. O kelimeyi söyledikleri taktirde Araplar onlara boyun eğer ve bu kelime ile acemler kendilerine cizye verirler “


Onlar hemen Rasulullah s.a.v’in söylediği bu söze kulak vererek dediler ki :      


- Bir tek kelime mi ?  Evet baban aşkına on kelime bile olsa söyleriz, nedir o kelime ? .


Ebu Talib dedi ki :

- Ey kardeşimin oğlu nedir o kelime ? . Allah Rasulü s.a.v :

- la ilahe illallah kelimesidir, buyurdular… Onlar bu sözü duyar duymaz hemen bağrışıp çağrışarak elbiselerini silkeleyip kalktılar ve :

- İlahları tek bir ilah mı yapıyor ? Doğrusu bu çok acayip bir şey dediler. " 
Tirmizi : 5.c 3447.n – İbn kesir : 12.c 6845

Bu olayda görüldüğü gibi, kelime olarak on kelime söylemeye hazırlanan Mekkeliler, ne zaman ki la ilahe illallah sözünü duydular, onu söylemeye yanaşmadılar. Neden ? … Çünkü bu kelimeyle onlardan bir şeylerin istendiğini onlar çok iyi anladılar … Ve yine bu kelimeyle onlardan bir şeylerin inkar edilmesini de çok iyi anladılar. 


Çünkü onlar için bu kelimeyi söylemek veya onu kabullenmek demek,  kabenin içerisinde ne kadar Allah’a yakınlaşmak için tazimde bulundukları şeyler var ise, onların iptali ve onların inkar edilmesi demekti.

Sözlerinin nihayetinden de anlaşıldığı gibi  “ … Bu kadar ilahları bir kenara koyup, onları inkar ederek mi Allah’a kulluk edeceğiz,  bu gerçekten çok acayip bir şeydir … “ dediler.


Anlayacağınız onlar bu kelimeyle bütün ilahlaştırılan şeylerin inkar edilmesi ve onların terk edilmesi gerektiğini gayet güzel anlıyorlardı.


İşte La ilahe illallah‘ın bir manasının olduğu, onu söyleyenin de bir çok şeylerden vaz geçmesi gerektiği  bu olayda açık ve net bir şekilde anlatılmaktadır.


Hulasa değerli kardeşlerim … ! konunun başından beri anlatmaya çalıştığımız gibi ; La ilahe illallah kelimesinin şer’i anlamı öğrenilip ona uygun hareket edilmediği sürece, bu sözün sadece ve sadece dille söylenmesi insana asla faide sağlamaz… Bu kelimenin kula fayda sağlaması için şartları ve gerekleri bilinip onların tatbik edilmesi ve onu bozacak şeylerden de uzak durulması gerekir… İşte bu şartlardan ilki, anlatmaya çalıştığımız … İlim … İlim … İlim … 

 konunun devamı ikinci bölümde ....

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol